İLBİSTANLI KÖYÜNDE SU YOK “ÇAMAŞIRI ELİMİZDE YIKIYORUZ

Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı İlbistanlı Köyü’nde vatandaşlar günlerdir sularının akmadığını ifade etti. Hatice Bertiz “Çamaşırı elimizde yıkıyoruz. Su bulup da çamaşırlarımızı makineye atamadım. Kurban kestim, su bulup da etlerini yıkayamadım, kimisini attım kimisini evime getirdim. Köylüler çok perişan, perişanız biz” derken, Asiye Bertiz ise “Kuyu suyu içiyoruz, çocuklar karın ağrısı çekiyor. Ne yapacağımızı şaşırdık” ifadelerini kullandı.
Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı İlbistanlı Köyü Kozalık Mahallesi’nde vatandaşlar kaynaktaki yetersiz su nedeniyle sularının 22 gündür akmadığını, hayvanlarının susuz kaldığını, temizlik yapamadıklarını dile getirdiler.
Köy sakinlerinden Hatice Bertiz şunları söyledi:
“Çamaşırı elimizde yıkıyoruz. Su bulup da çamaşırlarımızı makineye atamadım. Kurban kestim, su bulup da etlerini yıkayamadım, kimisini attım kimisini evime getirdim. Köylüler çok perişan, perişanız biz. Yıllardan beri suyumuz yoktu ama 22 günden beri de su bulamıyoruz. Su bulmak için dağlara düştük. Eşimle beraber derelerden bir su bulduk, çakma vurdurduk oraya kendi imkanımızla. Suyu eve getirmek için elektrik gerekiyor, bu sefer elektrik de para istiyor. Parasız su gelmiyor eve. Param yok, parayı nereden alayım? 65’lik aylığım var onu da boğazımıza mı yetireyim, kendimize mi yetireyim? İçerde susuzluktan yıkayamıyorum kapıya testi götürüyorum eski zaman işi gibi kapıda yıkıyorum. 30 sene önce benim ninelerim de kendi ailem anam babam da öyle çamaşır yıkardı. Derelere kazan götürürdük, kap götürürdük. Aynı eski zamana döndük.”
“Kuyu suyu içiyoruz”
Mahalle sakinlerinden Asiye Bertiz de şunları kaydetti:
“Önceleri bir yerde su vardı, elimizde getiriyorduk, eşek ile getiriyorduk at ile getiriyorduk. Her şeyimizi gideriyorduk ama şimdi o da yok. Böyle helkelere dolduruyoruz, kaplara dolduruyoruz kullanıyoruz, ineklerimize veriyoruz, biz kullanıyoruz. İçilecek değil, içiyoruz; çocuklar karın ağrısı çekiyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Buraya bak bunları dizdim bunların suyunu çakmadan alıyorum dolduruyorum, bulgur kaynatıyorum. Oradan çamaşırımızı yıkıyoruz elimizde. Yoksa başka yapacak bir şeyimiz yok, ne yapalım? Her şeyimiz böyle bizim rezil, rezillikle geldik rezillikle gidiyoruz.”
“30 liralık su için 150 lira mazot yakıyorum”
Hakan Şafak ise suyu üç günde bir tankerle 5-6 kilometre uzaklıktan getirdiğini, her gittiğinde 150 liralık benzin yaktığını anlatarak, “Çamaşır, çamaşır makinesinin içerisinde bekliyor. Sularımızın akmasını istiyoruz” dedi.
İsmet Şafak da “Suyumuz akmıyor, çeşmeyi açın bakın. Çoktan beri bu su sıkıntılı. Çay suyumuzu sabahleyin zor alıyoruz” diye konuştu.
Selbinaz Şafak da “Suyumuz yok, akmıyor. Çok perişanız. Yetkililerden su istiyorum. Suyu akıtsınlar” dedi.